🐈‍⬛ Sana Nasihat Edici Olarak Ölüm Yeter

hDvPQ. Ölüm olmasaydı onu icat etmek zorundan kalırdık. “Voltaire” Sana nasihat edici olarak ölüm yeter. “Hz. Muhammed Neden buradayız? Niçin yaşıyoruz? Nasıl yaşayacağız? Yaşamın anlamına dair bir fikrimiz yoksa nasıl yaşayacağız? Yaşamın sonunda bizi ölüm bekliyorsa ve dünya sonsuza kadar sürmüyorsa, o zaman hayatın anlamı nedir? Terapi sürecinde ölüme/ölümlü olmaya dair aşırı kaygısıki ölüm kaygısı kendisini genelde maskelenmiş, farklı kaygı türleri şeklinde gösterir olan danışanlarla çalışırken, danışanlara ölümün olmadığı bir dünya hayal etmelerini söylerim ve bunun yanında Saramago’nun Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş kitabında çizdiği ölümün yokluğu çerçevesini, ölümlü olma ile karşılaştırma üzerine düşünmelerini isterim. Çünkü insan zıddını düşünmeden ne üzerine düşündüğünü tam manada anlayamaz. Peki siz hiç ölümün olmadığı bir dünya hayal ettiniz mi? Şu anki yaşamınızın sonsuza değin ebedi tekrar ile dönüp duracağını bilseydiniz ne olurdu? Ölüm, ürkütücü olmasının yanında başka bir işleve de sahip olabilir mi? Yani ölümden sürekli korkmalı mıyız? İnsan her ne kadar hayvanlar gibi içgüdüsel özelliklere sahip olsa da akli melekeleri ile hayvani yanını aşarak farklı katmanlara geçiş yapar. İçgüdülerle hareket etse bile, içgüdülerini ve nedenini sorgular. Yaşamı, dünyayı, yaşamın amacını, anlamını sorgular ve yaşama dair anlam örgüsü kurmaya çalışır. Çünkü insan bilmek ister, ölümlü olmak nedir ve buna rağmen nasıl yaşanır? Sorularının cevabını. İşte tüm canlılar ve keza insan için ölümün kaçınılmaz oluşu, insanda yaşamın geçici oluşuna dair yoğun bir kaygı meydana getirir. Kaygı o denli büyüktür ki, insan enerjisinin önemli bir kısmını ölümün inkarı için tüketir. Bu hem bireysel hem de toplumsal yaşamda böyledir. Ölen kişinin ardından yapılan cenaze ritüllerini düşünün, tamamı kişileri ölüm fikrinden uzaklaştırıp dünyevi yaşama hızlı şekilde adapte etme üzerine kuruludur. Ölümlülük üzerine konuşulmaz, ölümün hep çevresinde dolaşılır; çünkü ölüm yaşayan insanlar için kara deliği andırır. İnsan, hiçliği konuşamaz, hiçliği somut bir hale getiremez. Sokrates ise bunu fark etmiş olacak ki tarihin her döneminde yaşadığımız ızdıraba, ölümü inkar çabamıza cevap olarak ölümle ilgili şunları söyler “Ölüm ya hiçliğe gitmektir ki bu durumda derin ve rüyasız bir uykudan ibaret olacağından ondan korkmaya gerek yoktur veya ölüm yeni bir hayata giden bir geçittir o halde yeni bir yaşama ve yeni bir görevler olacaktır, o görevleri yerine getirmek mutluluktur.” Ölüm her yerde ve her zaman bulunur. Yaşamın zıddı ölüm ise, yaşam ölüme yaslanır. Var olan insan, var olma hissini her an ölebilme ihtimalinden alır; çünkü yaşam sürekli olsa idi, yaşamı fark etmezdik; örneğin, sürekli beyaz olsaydı siyahı bilemeyeceğimiz gibi. İnsanlık tarihi, insanların ölüm karşısında ne yaptığıdır, der Hegel. Modern tıp, bilimsel ilerleme, sağlıklı yaşam, savaşlar… Tüm bu çaba ve ilerleme insanların ölüm kaygısı karşısında ortaya koyduğu çabalardan ibarettir. İnsanlar sürekli gündelik yaşam uğraşıları ile ölüme karşı bir tarih manifestosu oluşturmuştur. Bunun nedeni de, aklın sürekli bir şeylerle meşgul olması, insanı ölümlü olma fikrinden uzaklaştırmasıdır. Ve insan tüm bu ölümü inkar çabalarına yaslanarak üzerine oturduğu tarih kürsüsünde aklını merkeze alıp, tüm ihtişamıyla bağırmak istiyor, çaresizce yaşam benim elimde ve onu istediğim gibi şekillendiririm. Lakin gel gör ki, ölümlü olmayı ortadan kaldıramıyor ve bu nedenle de tüm enerjisini ölümlü olma fikrini inkar üzerinde tüketiyor. Peki ölümlü olma insanı neden bu kadar ürkütüyor? Tüm kaygılarımız ölüm kaygısının maskelenmiş haliyse, ölümlü olma bize yaşamı daha dolu dolu yaşamak için ne kazandırabilir? Ölüm kaçınılmaz bir gerçekli ise, sürekli inkar etmek yaşamı anlamamıza engel olabilir mi? Yalom, ölüm korkusunun bazen nedeni bazen de sonucu olarak şunları söyler belirsizlik, bedenin çürümesi, yalnızlık, yakınlarını kaybetme, kendi ölümü sonucu yakınlarının acı çekmesi, ölüm sırasında çekilmesi muhtemel acılar, varlığın sona ermesi düşüncesi. Yalom’un belirttiği nedenlerden anlıyoruz ki, ölüm üzerine düşünemeyince ölümle ilişkili düşünceler bizi daha çok ilgilendiriyor. Çünkü herkes kendi ölümünün cahilidir 🙂 . Sürekli ölüm, ölümlü olma fikri zihnimizi meşgul etseydi, yaşam ızdıraplarla dolu olurdu. Evet, ölüm korkusu kişinin kendini tehlikelerden koruması ve hayatını idame ettirmesi için gereklidir. Ama sürekli gündemimizde olursa, yaşamımızı devam ettirmek güçleşir. Çünkü ölümlü olma fikriyle karşı karşıya kalınca insan şunu fark eder; varlıkinsan sonludur ve insanı aşan bir gerçeklik var ölüm; dokunamadığın, üzerine konuşamadığın, tecrübe etmediğin. Tam da burada Victor Frankl, ölüm kaygısının insana yaşamın anlamını sorgulattığını söyler. Fakat insan yaşamın genel anlamını hiç bir zaman bilemezki tüm semavi dinlerde de böyledir; yaşamın anlamı bulunulan anla ilişkilidir. Frankl bunu anlatmak için şu örneği verir yaşamın genel anlamını sorgulayan insanın misali, satranç ustasına satrancın en iyi hamlesini sormak gibidir, karşıdaki rakibin hamlesinden ve belli bir durumdan bağımsız olarak iyi hamle tarifi yoktur. Yaşamın anlamının bulunulan anla hemdem olması ve ölüm fikri, varoluşun yani yaşamın ertelenemeyeceğini, yaşamak için hal zamanımızın olduğunu ve istediğimiz zaman hayatımızı değiştirebileceğimizi hatırlatır. Ölüm ne yaşayan için ne de ölmüş olan için korkulacak bir şey olamaz; çünkü yaşayan için ölüm yoktur, ölmüş olan için ise zaten yaşam yoktur. “Epikür” Yalom “ölümün fizikseliği insanı tahrip etse de ölüm fikrinin onu koruduğunu” söyler. Hem ölmekten korkuyoruz hem de bu korkunun bizi koruyacağını söylüyoruz. İlginç! Peki nasıl? Ölümlülük fikri, yaşamın bir kere olduğunu hatırlatır bize ve insan yaşamın bir kere olduğunu fark edince, yaşamı daha anlamlı kılan değerler üzerine düşünür. Neden sorusu yerini nasıl yaşamalıyım sorusuna bırakır. Çünkü her insan kendi dünyasından, yaşam tarzından, seçimlerinden, hareketlerinden ve eylemlerinden sorumludur Yalom; yani her nefes bir mürekkep misali insanın kendi yaşamını yazması için kullanılır. Her yaşam biriciktir ve seçimlerimiz ile şekillenir. Gerçek manada özgürlük, ölümlülük fikrini kabul etme ve yaşamı bu kaçınılmaz gerçekliğin üzerine bina etmekle olur. Gündelik olanın, sıradanlaşanın gaflet hali bu anlama gelir dışına çıkarak, ölüm fikrine dair körlüğümüzü fark edince yaşam başlamış olacak. Körler Ülkesi kitabında Wells’in dedi gibi “Körler Ülkesi’nde tek gözlü insan kraldır” ufkunu yakalama umuduyla yazımı Rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun bir sözü ile son vereyim Sıradan insan, sonsuz yaşamı zemin kabul ederek yaşamını anlamlandırırken, savaşçı her an ölüm bilincini kabul ederek, günlük yaşamını anlamlandırıyor. Kitap önerileri Victor Frankl – İnsanın Anlam Arayışı Jose Saramago – Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Jose Saramago – Körlük – Körler Ülkesi Engin Gençtan – İnsan Olmak Bize nasihat et ey Allah’ın Resulü ’’ diyen Hz. Ömer'e hitaben, Peygamberimiz Nasihat olarak ölüm sana yeter, ey Ömer! ’’ ki bir insan ölümden herhangi bir ibret ve nasihat almıyorsa, başka hiç birşeyden alamaz .Kuşkusuz ölüm bir gün kapımızı çalacak, fakat o anı belirleyen biz ihalesi, hilesi, iptali,imtiyazı, iltiması yok. Allah, kendi eceli gelmiş bulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. Münafikun Suresi, 11 Ölüm geldiğinde kaskatı bir haldeki bedeniniz evin bir odasında veya bir hastane morgunda bekletilecek, ardından kefene sarılarak dar bir tabutun içinde cenaze arabasına yerleştirilip mezara götürülecektir. Sonra bedeniniz sizin için açılmış bir çukurun dibine bırakılacak, üzeriniz iyice toprakla örtülecektir. Ve yakınlarınız mezarınızın başında ağlaşırken ruhunuz tüm bunlara şahit zamanlar itinayla baktığınız bedeniniz kısa bir süre içinde çürümeye, kokuşmaya başlayacak, geriye sadece bir kemik yığınından ibaret iskeletiniz kalacaktır. Ve unutmayın, bu günle mutlaka karşılaşacağız; eninde sonunda bir gün bedenimiz toprağın altında yapayalnız bedeninin ölümden sonra girdiği hal kuşkusuz ibret vericidir. Böyle bir görüntüyle birkaç dakika hatta saniyeler süresince muhatap olmak bile bir insan için bu gerçeklere rağmen insanların çoğu dünyayla ilgili her konuda kendi çıkar ve menfaatlerini en ince ayrıntılarıyla hesaplarken, kendileriyle ilgili en büyük hakikat olan ölümü hesaba katmazlar. Dünya hayatı ahiret hayatına göre rüya gibidir. Hadis-i şerifte, "İnsanlar uykudadır,ölünce uyanırlar" insanın öldükten sonra uyanması ona bir fayda anı kafirler ve zalimler için çok şiddetli olacaktır. "Zalimlerin şiddetli ölüm sancıları içinde çırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, “haydi canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı doğru olmayanı söylediğiniz, ve onun âyetlerinden kibirlenerek yüz çevirdiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız” diyecekleri zaman hallerini bir görsen!" En'am 93Sonsuz adaletli ve şefkatli olan Allah; herkese, öğüt alabileceği kadar bir zaman tanımıştır. Ancak bu süre dünya hayatıyla hataların telafisi samimiyetle yapıldığı takdirde ancak dünyada mümkündür. Ölümle birlikte artık telafi imkanı ortadan kalkacak, sonsuz bir pişmanlık başlayacaktırİçinde onlar şöyle çığlık atarlar "Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım." Size orda dünyada, öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse azabı tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur. Fatır Suresi, 37Hadis-i şerifte buyuruldu kiSonunu düşünmeyip dünyaya aldanan insan, ipek böceği gibidir. İpek böceği kendine yuva örer ve sonunu bilmez. Sonra oradan çıkmak ister, çıkacak yer bulamaz, ördüğü yuvasında ölür ve çalışması başkalarına Muti bir gün evine bakarken evin güzelliğine hayran kaldı ve sonra hüngür hüngür ağlayarak şöyle dedi; Allah'a yemin ederim ki, eğer ölüm olmasaydı, seninle mutlu olur, sevinirdim. Eğer varacağımız kabirlerin darlığı olmasaydı, dünya ile gözlerimiz aydınlanırdı. Hasan-ı Basri şöyle demiştir Ölüm meleği, her eve günde üç kere bakar. O evde kim rızkını bitirir ve ömrünü tüketirse onun ruhunu alır. Melek, onun ruhunu alınca, evdekiler onun için ağlamaya başlarlar. Melek evden çıkarken dönüp onlara şunu söyler Bu benim son gelişim değildir. Ben hepinizi alıp götürene kadar buraya gelip halkı meleğin bu sözünü duyabilseydi, öleni bırakıp kendileri için ağlarlardı. Eskiden mezarlıklar yerleşim yerlerinin tam içinde maksat insanlara ölümü lisanı halleriyle insana çok şey yatanlar da bir zamanlar bizim gibi yaşamış,evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış,para kazanma derdiyle günlerini geçirmiş, sonunda emaneti sahibine teslim etmiş ,berzah aleminde kıyameti üstüne dikilen mermerler, çiçekler, ölünün hayatını mermerler ve çiçekler sadece geride kalanların itibarını kurtarır ve sadece dünyadakilere hoş ancak iman ve iyi amellerle gidenlerin kabri aydınlık halde halde insanın yapması gereken, öleceğini asla aklından çıkarmamak ve vakit varken Rabbini razı edecek amellerle hayatını sürdürmektir. Hadis-i şerifte buyurulduğu gibiYaşadığınız gibi öleceksiniz, öldüğünüz gibi diriltileceksiniz ve diriltildiğiniz gibi haşr olunacaksınız. Sayfa İçeriği Nasihat Verici Sözler, Nasihat İle İlgili Sözler Kısa, Nasihat İle İlgili Özlü Sözler, Nasihat İle İlgili Anlamlı Sözler, Nasihat İle İlgili Güzel Sözler, Nasihat İle İlgili AtasözleriBu sayfada sizlere nasihat ile ilgili sözler hazır ettik. Bu sayfada yer alan nasihat sözlerini kısa mesajla yollayın ya da sosyal medyada paylaşın artık size kalmış. NASİHAT İLE İLGİLİ ANLAMLI SÖZLER Manşet Nasihat istersen ölüm yeter. En iyi nasihat iyi örnek olmaktır. Malcolm X Bazen iyi bir öğüt bir armağandan daha değerlidir. Montaigne Büyük lokma ye ama büyük söyleme. Türk AtasözüÇok yumuşak davranmak çok sert davranmak kadar kötüdür. Eric Webster Kimse sana senden iyi öğüt veremez. M. T. Cicero Çok kimse öğüt dinler ama yalnız akıllılar bundan faydalanır. Publilius Cyrus Sana nasihat edici olarak ölüm yeter. Hz. Muhammed Verdiği öğüdü biraz tutan bunu başkalarına da dinletebilir. Ferideddin-i Attar Evvela kendi nefsine sonra insanlara nasihat et. Hz. Ali Herkesin istediği fakat kimsenin dinlemediği bir şey vardır Nasihat İngiliz Atasözü En kötü insan bazen en iyi nasihati verebilir. P. J. Bailey Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın siz yapmayın. Andre Gide Bilen birine öğüt vermek gereksizdir bilmeyen birine ise yetersiz. L. Annaeus SenecaDostlarının yerinde nasihatlarına kulak asmayanlar düşmanlarını memnun ederler. Pancatantra Hiçbir vakit öğüt verirken olduğu kadar cömert değiliz. François de La Rochefaucauld Pek çok güzel öğüdü daima hatırında tut önler birçok belayı tebessüm sabır sükût. Alman Atasözü Akıllı bir kimse kazandığı paranın birazını aldığı nasihatin ise birçoğunu saklar. Harry Cams Kimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan fena söyleme fena öğretici fena düşünceli olma. Mevlana Bir dilencinin yoksulluğundan olduğu kadar bir saraylının zenginliğinden uzak durmalısın. Horatius Üç kişiye acı cahiller arasındaki alime zenginden fakir düşene hatırlı iken itibarını kaybedene. Şeyh Edebali Bir insanı doyurmak istiyorsanız ona her gün balık vermeyin ona balık tutmasını öğretin. Confucius Üstün bir insan üç şeyden kaçınmalıdır gençken hırstan kuvvetli iken kavgacılıktan ihtiyarlıkta da aç gözlülükten. Confucius Eğer karşınızdaki öğüt vermeye bayılıyorsa bilin ki en çok onun öğüde ihtiyacı vardır. Lord HalifaxKendine iyi öğütler vermek kadar başkasının verdiği öğütten yararlanmasını bilmek de hüner işidir. François de La Rochefaucauld Nasihat nadiren iyi karşılanır ve asıl ona muhtaç olanlar ondan en az hoşlanırlar. Lord Chesterfield Alay ile acımak iki öğüt vericidir birincisi gülerek yaşamı tatlılaştırır ikincisi de ağlayarak yaşamı kutsallaştırır. Anatole France Nasihat dünyanın en pahalı hazineleri kadar kıymetli olduğu halde ekseriya pek ucuza satılır. Hz. Ali Hastalıktan önce sıhhatin meşguliyetten evvel boş vaktin yaşlılıktan evvel gençliğin fakirlikten evvel varlığın ölümden önce hayatın kıymetini biliniz. Hz. Muhammed Hiçbir yerde aşırıya gitme ölçülü ol keder doğuran sevinçten kaç çabuk dost edinme edineceklerini çabuk gözden çıkarma. Atinalı Solon Her akıllı sana nasihat verecek değildir sana her nasihat veren de akıllı değildir fakat hem nasihatçi hem akıllı olan arkadaşın sözü dinlenmelidir. Ebu Esved Eddüeli Az korkun çok ümit edin az yiyin çok çiğneyin az konuşun çok şey ifade edin az kızın çok sevinin sonunda iyi şeyler sizindir. Lord Fischer Ey oğul işin ağır işin çetin gücün kula bağlı Allah yardımcın olsun. Güçlüsün kuvvetlisin akıllısın kelamlısın ama bunları nerede nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârında savrulur gidersin. Şeyh Edebali Nasihat etmek vaizlik taslamaktır bu işi ancak iki şartla yapabilirsin birinci şartı söyleyeceğin her nasihati evvela kendin tutacaksın ondan sonra başkalarına öğüt vereceksin. İmam-ı Gazali Sayfa İçeriği Nasihat Verici Sözler, Nasihat İle İlgili Sözler Kısa, Nasihat İle İlgili Özlü Sözler, Nasihat İle İlgili Anlamlı Sözler, Nasihat İle İlgili Güzel Sözler, Nasihat İle İlgili AtasözleriBu sayfada sizlere nasihat ile ilgili sözler hazır ettik. Bu sayfada yer alan nasihat sözlerini kısa mesajla yollayın ya da sosyal medyada paylaşın artık size Nasihat istersen ölüm iyi nasihat iyi örnek olmaktır. Malcolm XBazen iyi bir öğüt bir armağandan daha değerlidir. MontaigneBüyük lokma ye ama büyük söyleme. Türk AtasözüÇok yumuşak davranmak çok sert davranmak kadar kötüdür. Eric WebsterKimse sana senden iyi öğüt veremez. M. T. CiceroÇok kimse öğüt dinler ama yalnız akıllılar bundan faydalanır. Publilius CyrusSana nasihat edici olarak ölüm yeter. Hz. MuhammedVerdiği öğüdü biraz tutan bunu başkalarına da dinletebilir. Ferideddin-i AttarEvvela kendi nefsine sonra insanlara nasihat et. Hz. AliHerkesin istediği fakat kimsenin dinlemediği bir şey vardır Nasihat İngiliz AtasözüEn kötü insan bazen en iyi nasihati verebilir. P. J. BaileyBaşka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın siz yapmayın. Andre GideBilen birine öğüt vermek gereksizdir bilmeyen birine ise yetersiz. L. Annaeus SenecaDostlarının yerinde nasihatlarına kulak asmayanlar düşmanlarını memnun ederler. PancatantraHiçbir vakit öğüt verirken olduğu kadar cömert değiliz. François de La RochefaucauldPek çok güzel öğüdü daima hatırında tut önler birçok belayı tebessüm sabır sükût. Alman AtasözüAkıllı bir kimse kazandığı paranın birazını aldığı nasihatin ise birçoğunu saklar. Harry CamsKimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan fena söyleme fena öğretici fena düşünceli olma. MevlanaBir dilencinin yoksulluğundan olduğu kadar bir saraylının zenginliğinden uzak durmalısın. HoratiusÜç kişiye acı cahiller arasındaki alime zenginden fakir düşene hatırlı iken itibarını kaybedene. Şeyh EdebaliBir insanı doyurmak istiyorsanız ona her gün balık vermeyin ona balık tutmasını öğretin. ConfuciusÜstün bir insan üç şeyden kaçınmalıdır gençken hırstan kuvvetli iken kavgacılıktan ihtiyarlıkta da aç gözlülükten. ConfuciusEğer karşınızdaki öğüt vermeye bayılıyorsa bilin ki en çok onun öğüde ihtiyacı vardır. Lord HalifaxKendine iyi öğütler vermek kadar başkasının verdiği öğütten yararlanmasını bilmek de hüner işidir. François de La RochefaucauldNasihat nadiren iyi karşılanır ve asıl ona muhtaç olanlar ondan en az hoşlanırlar. Lord ChesterfieldAlay ile acımak iki öğüt vericidir birincisi gülerek yaşamı tatlılaştırır ikincisi de ağlayarak yaşamı kutsallaştırır. Anatole FranceNasihat dünyanın en pahalı hazineleri kadar kıymetli olduğu halde ekseriya pek ucuza satılır. Hz. AliHastalıktan önce sıhhatin meşguliyetten evvel boş vaktin yaşlılıktan evvel gençliğin fakirlikten evvel varlığın ölümden önce hayatın kıymetini biliniz. Hz. MuhammedHiçbir yerde aşırıya gitme ölçülü ol keder doğuran sevinçten kaç çabuk dost edinme edineceklerini çabuk gözden çıkarma. Atinalı SolonHer akıllı sana nasihat verecek değildir sana her nasihat veren de akıllı değildir fakat hem nasihatçi hem akıllı olan arkadaşın sözü dinlenmelidir. Ebu Esved EddüeliAz korkun çok ümit edin az yiyin çok çiğneyin az konuşun çok şey ifade edin az kızın çok sevinin sonunda iyi şeyler sizindir. Lord FischerEy oğul işin ağır işin çetin gücün kula bağlı Allah yardımcın olsun. Güçlüsün kuvvetlisin akıllısın kelamlısın ama bunları nerede nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârında savrulur gidersin. Şeyh EdebaliNasihat etmek vaizlik taslamaktır bu işi ancak iki şartla yapabilirsin birinci şartı söyleyeceğin her nasihati evvela kendin tutacaksın ondan sonra başkalarına öğüt vereceksin. İmam-ı Gazali

sana nasihat edici olarak ölüm yeter