🎳 Orhan Veli Bütün Şiirleri Kitabı Özeti
BütünŞiirleri - İlk Defa Kitaplaşan Şiirlerle Kitap Açıklaması. Türk şiirinde tüm taşları yerinden oynatan ve sadece şiirleriyle değil, yazıları, hikâyeleri ve tüm çevirileriyle kendinden sonraki Türk edebiyatının bütününe etki etmiş bir isim Orhan Veli. Bütün eserleriyle Kırmızı Kedi’de.
OrhanVeli Bütün Şiirleri Kısa Özet. Modern Türk şiirinin mihenk taşlarından Orhan Veli, Garip akımındaki öncülüğüyle döneminde Türk şiirine damgasını vurmuştur. Şiire getirdiği yeni anlayışlarla kendinden önceki Türk şiir geleneğini temelden sarsarak sanat çevreleri tarafından birçok eleştiri almıştır.
Orhan Veli yazarının eşsiz eseri olan Bütün Şiirleri kitabıdır. Yapı Kredi Yayınları tarafından basılmıştır. Sıfırr Kitabevi satıcısı tarafından 6.11 ₺ fiyatından satışa sunulmaktadır.
BütünÖyküleri. Yazar: Orhan Veli. Dizi: Can Çağdaş. Tür: Öykü. Sayfa sayısı: 56. Fiyat: 12,50 TL. ORHAN VELİ, tam adıyla Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914’te İstanbul, Beykoz’da dünyaya geldi. 1921 Galatasaray Lisesi’ne başladı ama babası Mehmet Veli Kanık’ın Cumhurbaşkanlığı Bando Şefliği’ne atanması ve
BütünÖyküleri, Orhan Veli'nin öykü türüne getirdiği renklerden oluşan, şairin geniş yelpazesinden izler taşıyan bir kitap. Stok Kodu 9789750751240
BütünŞiirleri - Orhan Veli “Orhan'ın şiirini okuyan kız, erkek kimseyi öldüremez, kimseyi dövemez, kimseyesövemez.”(Sait Faik, Orhan Veli İçin, 1953)“Orhan Vel
BütünŞiirleri, Orhan Veli, 64988, Adam Yayınları, Edebiyat Roman Öykü. ÖNEMLİ AÇIKLAMA: Siz değerli okuyuculara satışa sunduğumuz ürünlerin büyük kısmı “ kullanılmış ikinci el ” kitaplardır. Kitap ve süreli yayınlar mezatlarında ürünlerin ilk sahibi ve sonraki sahipleri sayfaları yazı,çizim ya da notlar
WeYa5sT. Bütün Şiirleri, Orhan Veli Kanık'ın ilk kez 1951 yılında yayınlanan şiir Orhan Veli'nin ölümünün ardından 1951 yılında Yaşar Nabi Nayır'ın düzenlemesi ile Varlık Yayınları'ndan çıktı. İlk baskısı 204 sayfa olan eserin içinde Orhan Veli'nin yaşamı boyunca yayınladığı Garip 1941, Vazgeçemediğim 1945, Destan Gibi 1946, Yenisi 1947 ve Karşı 1949 isimli kitaplarındaki tüm şiirlerinin yanı sıra ilk şiirlerinden 66 ve son şiirlerinden de 12 adet bulunmaktadır. Kitaplarındaki 78 şiirle birlikte Bütün Şiirleri'nde 156 şiir yılına kadar 22 kez basılmış olan bu yapıtın ilk basımını 1951 yılında Varlık Yayınları, daha sonraki on dört basımı Bilgi Yayınevi, on beşinci basımdan sonrasını ise Can Yayınları yaptı. 1987 yılında bu kitabın telif haklarını alan Adam Yayınları 1987 yılından 2002 yılına dek kırk sekiz baskı yaptı. Günümüzde bu kitabı Adam Yayınları'nın kapatılması ardından telif haklarını devralan Yapı Kredi Yayınları Veli Kanık’samak İmkansız – Bütün Şiirleri Öznur DoğanBeni bu adam mahvetti. Bu adam ile aynı mevsimleri sevişimiz mahvetti. Orhan Veli Kanık, nam-ı diğer “Anlatamıyorum”. Yine de birden fazla şiiri bilindiği, şiir günlerinde okunduğu için bir başka seviyorum işte onu. Örneğin Kim Milyoner Olmak İster’de şiirinin adı sorulabiliyor ya da başka yarışmalarda işte. Birkaç kişinin aklına daha da aşinalık düşürüyor bu programlar. Bu yüzden bir bakıyorsunuz ki Orhan Veli’nin Bütün Şiirleri 5′ten fazla baskılanıyor. Bana kalırsa bazen bir ölçüttür kaç kere basım önceki şiir incelemeleri gibi Orhan Veli’nin şiirlerini de paylaşarak anlatacağım size. Daha da aşina olunuz diye. Çünkü “garip” bir adam bu adam. İstanbul’da, henüz Atatürk de ölmemişken Mehmet Ali Sel adıyla yani takma adıyla şiirler yazıyor. Bu yüzden bahsetmemiz gerekiyor Orhan Veli’den. Bir de erken öldüğü için. Erkenden, sorgusuz sualsiz gidebildiği için aramızdan ve hiç de hakkı yokken aslında. Bazı insanların ölmeye hakkı yoktur bence. Çünkü onlar Veli’nin Netice’si iki tatlı ve minnacık şiir ile başlıyor. İlki insana huzur veren çeşitten“Gemliğe doğruDenizi göreceksin;Sakın şaşırma.”Ve ardından Robenson geliyor. Robenson şiirinden bahsetmek istiyor oluşumun sebebi yaklaşık bir dönem boyunca Robinson Cruose’yu ders olarak işlememiz ve bu kitabın da Orhan Veli tarafından okunup çoktan analiz edilmiş olması. Üç önceki yazıda -ya da dört de olabilir- senaristin yapabildiği referansların çokluğu ile bağlantılı başarıdan bahsetmiştim. Bir şair de aynı şekilde kendi bilgisi kendisi sınar yazdıklarında. RobensonHaminnemdir en sevgilisiÇocukluk arkadaşlarımınZavallı Robenson’u ıssız adadanKurtarmak için çareler düşündüğümüzVe birlikte ağladığımız günden beriBiçare Güliver’in Devlet şiiri okuduğumda aklıma bir de Sunay Akın geliyor. Şöyle bir tekrar okuduğunuz da sizin de aklınıza geleceğini düşünüyorum. Demek ki Sunay Akın’ın eşsiz olarak bahsedilen ve bol kelime oyunlu, ufaklı büyüklü şiirinin bir dokunuşu vardır Garip şiirine. işin ucunda İstanbul var, işin ucunda o zamanlarda içkiler yasak değil, evlerde hep rakılar. Şairler şair olabilmek için, daha da şairleşebilmek için içiyor, içiyor, içiyorlar. Haşa! Henüz hiçbir etkinlik, buna şiir yazmak da dahil, içki yüzünden iptal edilmemiş. Dağ BaşıDağ başındasın;Derdin günün hasretlik;Akşam olmuş,Güneş batmış,İçmeyip de ne halt edeceksin?Hem etrafta Dedikoducular dolu. Milletin ağzı torba değil ki büzesin. Kim söylemiş beni Süleyhay’a vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni’yi öptüğümü diye soruyor Orhan Veli. İçki meseleleri değişiyor belki ama ah bu dedikodunun gözü kör olsun ve illa da görecekleri bir şeyler var. Dedikodu şiirinin benim en sevdiğim şiirlerden birisi geliyor Kitabe-i Seng-i Mezar. Süleyman Efendi’nin bahtsızlığını hissedebildiğimiz ve onun için üzüldüğümüz. Çünkü bir nasırın ne kadar acıdığını en çok nasırı olanlar bilir. Varsın Süleyman Efendi’nin acısı değişsin, yani o nasır acısı bir aşk acısı olsun. İnsan o mezara girmeye mahkumdur ve her yerde tabelalar vardır Dikkat! Ölüm Güneş’i ve ılık akşamları seven bir adam Orhan Veli. Ben de bu mevsimleri seviyorum diye yakın hissediyorum, notlar düşüyorum kitaba. Bu adamın ilhamı bahar! diye. En güzel mevsim belki de bahar. Ne sıcak ne soğuk ve bu yüzden tam şeyŞiir yazmak,Aşıksan eğer;Ve yazmamak,Aylardan ise;BekliyorumÖyle bir havada gel ki,Vazgeçmek mümkün geliyor içimden kendi kendime, bir insanı ne kadar çok sevebilirsin ya da hiç görmediğin bir insanı hayatına beklerken ne düşünürsün diye. Şair tabiatlılar bu konuda ışık tutuyor bana. Öyle bir havada gel ki diyor, bunu da öyle güzel yazıyor ki. Bir adam geliyor benim de hayatıma, öyle bir havada gitmesin hatta hiç gitmesin istiyorum ki gözlerim Havalar ve Anlatamıyorumu işaretliyor elim. Bu iki güzel şiiri anlatabilecek birileri de ben tanımıyorum. Turgut Uyar’lı, Edip Cansever’li şiir yolculuklarımın ardından Orhan Veli’yi ne kadar özlediği anlıyorum. Nefes alıyorum belki de bu sefer çünkü hep aynı yerde çok kalmadım mı?Her şey güzelken bir anda Değil ile göz göze geliyorum. Sonra hatırlıyorum ki şair öyle kolay olunmuyor. Önce yaşıyorsun fakat sonra acıyorsun, acıyı hissediyorsun. Tüm inandığım gökyüzü ve güneş yıkılıyor bir anda ayaklarımın ucuna. Çünkü hayatta hiçbir şey, kolay ki nasıl anlatsam;Nasıl, nasıl, size derdimi!Bir dert ki yürekler acısı,Bir dert ki düşman yarası desem…Değil!Ekmek parası desem…Değil!Bir dert ki…Dayanılır şey Dinliyorum ile kim bilir kaç kişiye İstanbul’u dinletti ve çoğu da duyamadı. Duysa bile yanlış anladı. İstanbul çok sesli bir şehir, örneğin Orhan’ın söylediği gibi Kapalıçarşı serin falan değil, tıklım tıklım. Hem ayaklarını suya değdiren kadın bulmak da zor çünkü burası İstanbul. Yine de gözlerini kapattığını ve sadece dinlediğini düşünürsek sevgili Veli, haklısın. Bir hayal gibi olur o anda tüm İstanbul. Baştan yaratırsın onu, tanrısısındır İstanbul’un. Bu kentin tam ortasındasındır ve kımıldamaya hiç de niyetin yoktur. Çünkü tanrılar benim için en önde Hürriyete Doğru şiiri gelir Orhan’ doğmadan, Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola. Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında, İçinde bir iş görmenin saadeti, Gideceksin Gideceksin ırıpların çalkantısında. Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı; Sevineceksin. Ağları silkeledikce Deniz gelecek eline pul pul; Ruhları sustuğu vakit martıların, Kayalıklardaki mezarlarında, Birden Bir kıyamettir kopacak ufuklarda. Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin; Bayramlar seyranlar mı dersin, Şenlikler cümbüşler mi? Gelin alayları, teller, duvaklar, Donanmalar mı? Heeey Ne duruyorsun be, at kendini denize Geride bekliyenin varmış, aldırma; Görmüyor musun, her yanda hürriyet; Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol; Git gidebildiğin
Garip akımıyla Türk şiirine yepyeni bir soluk getiren, Türk şiirinin “zincirkıran”ı, Orhan Veli, “Bütün Şiirleri” ile Yapı Kredi Yayınları’nda. “Bütün Şiirleri”, Orhan Veli’nin Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi ve Karşı adlı şiir kitaplarındaki şiirlerin yanı sıra, kitaplarına girmeyen ve sağlığında yayımlamadığı şiirlerinden oluşuyor. Daha önce birçok kez basılan Bütün Şiirleri, Memet Fuat tarafından bir kez daha gözden geçirilmiş ve tüm basım hataları giderilmiştir. — Yayan dolaşırım,Mütenekkiren seyahat ederim. Oktay Rifat’la Melih Cevdet’tirEn yakın arkadaşlarım. Bir de sevgilim vardır pek muteber;İsmini söyleyemem,Edebiyat tarihçisi bulsun. Modern şiire güncel bir ifade kazandırmak için yola çıkan, bir kırılım niteliğindeki Garip akımının kurucusu, bir garip Orhan Veli. Süleyman Efendilerin, Yüksekkaldırım’daki Melâhatlerin, her gece şehrin sakinleri uyanmadan gökyüzünü boyayan Dalgacı Mahmutların “mısra-ı meşhurunun mübdii”, bir garip Orhan Veli. “Cep delik cepken delik” dolaştığı İstanbul çarşılarının, lokantalarının ve sokaklarının dilini “şairanenin aleyhinde” şiire getirmiş, bir garip Orhan Veli. Orhan Veli’nin Bütün Şiirleri, Can Yayınları’nda yayımlanan derlemeden yola çıkılarak hazırlanmış bir baskıyla, Erdal Öz’ün güncellediği Garip önsözleriyle bir kez daha okurlarla buluşuyor. PIRPIRLI ŞİİR Uyandım baktım ki bir sabah,Güneş vurmuş içime;Kuşlara, yapraklara dönmüşüm,Pır pır eder durur, bahar yapraklara dönmüşüm;Cümle âzâm isyanda;Kuşlara, yapraklara dönmüşüm; Kitaptan tadımlık bir bölümü okumak için aşağıdaki PDF bağlantısına tıklayın. PDF indir "Bütün Şiirleri kitabının ön okuması bu kadar. Kitabı beğendiysen senin için en uygun fiyatlı satın alma seçeneklerini listeledik. idefix trendyol D&R kitap365 Bütün Şiirleri
Anasayfa / Edebiyat Kitapları / Şiir Kitapları Orhan Veli Bütün Şiirleri Hakkında Bilgiler Türü Şiir Kitapları Sayfa Sayısı 223 ISBN 9786051774251 Kapak Ciltsiz Ürün Özellikleri Ödeme Seçenekleri Orhan Veli Bütün Şiirleri Kısa Özet Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Orhan Veli, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak duran Orhan Veli, hece ve aruz ölçülerini kullanmayı reddetti. Kafiyeyi ilkel; mecaz, teşbih, mübalağa gibi edebî sanatları gereksiz bulduğunu açıkladı. "Geçmiş edebiyatların öğrettiği her şeyi, bütün geleneği atmak" amacıyla yola çıkan Orhan Veli’nin bu arzusu şiirinde kullanabileceği teknik olanakları azaltsa da şair, ele aldığı konular, bahsettiği kişiler ve kullandığı sözcüklerle kendine yeni alanlar oluşturdu. Yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı. 1941 yılında, arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları Garip adlı şiir kitabında bu fikirlerinin örnekleri olan şiirleri yayımlandı ve Garip akımının doğmasına sebep oldu. Bu akım özellikle 1940-1950 yılları arasında Cumhuriyet Dönemi şiirinde büyük etki bıraktı. Garip şiiri hem yıkıcı hem de yapıcı özelliği ile Türk şiirinde bir mihenk taşı kabul ne kadar Garip döneminde yazdığı şiirleriyle öne çıksa da Orhan Veli "tek tür" şiirler yazmaktan kaçındı. Durmadan arayan, kendini yenileyen, kısa yaşamı boyunca uzun bir şiir serüveni yaşayan Orhan Veli’nin edebiyat hayatı farklı aşamalardan oluşmuştu. Oktay Rifat bu durumu "Orhan, Fransız şairlerinin birkaç nesillik şiir macerasını kısacık ömründe yaşadı. Türk şiiri onun kalemi sayesinde Avrupa şiiriyle atbaşı geldi." ve "Birkaç neslin belki arka arkaya başarabileceği bir değişmeyi o birkaç yılın içinde tamamladı." sözleriyle açıkladı.
MERHABALAR; Kendimi ne zaman mutsuz hissetsem, şiirler yetişir imdadıma... Kendilerine has hüzünleriyle, mutluluklarıyla... Şiirle hüzünlendiğim bir gecenin sabahında huzurla uyanırım.. Beni huzura ulaştıran pek çok şairden en sevdiğimdir ORHAN VELİ 1914- 1950. Kısacık ömrüne sığdırdığı, sade, yalın bir o kadar da içe işleyen şiirleriyle benim için çok kıymetlidir. Pek çok şiirini ezbere bilirim. Hayatıma henüz 15 yaşımdayken girdi, bir dönem ödevi vesilesiyle ve o gün bu gündür bana yarenlik eder durur... Zaten anlayacaksınız fotoğraflardan ne çok okuduğum bir kitap olduğunu, yıpranmışlığından... 1996 Aralık'tan beri baş ucumda.. Bir çoğunuzun da benim gibi ezbere bildiği, ezbere bilmese de aşina olduğu, en sevdiğim Orhan Veli Şiirlerini paylaşmak istiyorum sizlerle... Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım, Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle? Çok sevdiğim salatayı bile Ağlasam sesimi duyar mısınız, mısralarımda; Dokunabilir misiniz, gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Her şeyi söylemek mümkün; Hiçbir şeyden çekmedi dünyada Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değildi; Kundurası vurmadığı zamanlarda Anmazdı ama Allahın adını, Yazık oldu Süleyman Efendi’ye Mesele falan değildi öyle, To be or not to be kendisi için; Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü. Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar Haklarını helal ederler elbet Alacağı yoktu zaten rahmetlinin. Tüfeğini depoya koydular, Esvabını başkasına verdiler. Artık torbasında ne ekmek kırıntısı, Ne matrasında dudaklarının izi; İsmi bile kalmadı yadigar. Kahve ocağında, el yazısiyle DEĞİL Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi ! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. “İzmit sokakları yaprak içindeydi; Başımda, unutamadığım şehrin havası; Dilimde hep oraların şarkıları; İzmit sokakları yaprak içindeydi.” 1945, Yol Türküleri şiirinden. Her gün bu kadar güzel mi bu deniz? Böyle mi görünür gökyüzü her zaman? Her zaman güzel mi bu kadar, Bu eşya, bu pencere? Değil, Vallahi değil; Bir iş var bu işin içinde. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalı Çarşı; Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa; Güvercin dolu avlular. Çekiç sesleri geliyor doklardan, Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski âlemlerin sarhoşluğu, Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum. SAĞLIĞINDA YAYIMLANAN KİTAPLARINA GİRMEYEN SON ŞİİRLERİ Uyuşamayız, yollarımız ayrı; Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi; Senin yiyeceğin, kalaylı kapta; Benimki aslan ağzında; Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik. Ama seninki de kolay değil, kardeşim; Kolay değil hani, Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü. KİTAPLARINA GİRMEYEN SON ŞİİRLERİ ÖLÜMÜNDEN SONRA YAYIMLANANLAR Biliyorum, kolay değil yaşamak, Gönül verip türkü söylemek yar üstüne; Yıldız ışığında dolaşıp geceleri, Gündüzleri gün ışığında ısınmak; Şöyle bir fırsat bulup yarım gün, Yan gelebilmek Çamlıca tepesine… - Bin türlü mavi akar Boğaz’dan- Her şeyi unutabilmek maviler içinde. Biliyorum, kolay değil yaşamak; Bir ölünün hala yatağı sıcak, Birinin saati işliyor kolunda. Yaşamak kolay değil ya kardeşler, Kolay değil bu dünyadan ayrılmak. DERGİLEDE YAYIMLADIĞI AMA KİTAPLARINA ALMADIĞI ESKİ BİÇİMLİ ŞİİRLERİ İHTİYARLIK Franz Hellens’ten Benim, bardağın sürahinin Önümüzdesin; rengin uçmuş. Bu; eski, sevdiğim bir duruş. İçelim! Madem ömrümüz hoş Geçmiş, tatmamışız ayrılık; Madem ne bardağımız kırık, Madem ne de sürahimiz boş. Bir gün ikimizden birimiz İçmek veya doldurmak için Mehmet Ali Sel / Varlık SAĞLIĞINDA YAYIMLAMADIĞI ESKİ BİÇİMLİ ŞİİRLERİ Dilimin ucunda eski bir arkadaş adı, Unutulmuş şekilleri taşıyan bulutlar; Bir gökyüzü genişliğiyle ruhuma dolar Otların içine sırtüstü yatmanın tadı. Avucumda sıcaklığını duyduğum ekmek; Üstümde hatırası kadar güzel sonbahar; O bembeyaz, o tertemiz bulutlara dalar Düşünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek. SAĞLIĞINDA YAYIMLAMADIĞI YENİ BİÇİMLİ ŞİİRLERİ İçkiye benzer bir şey var bu havalarda. Kötü ediyor insanı, kötü… Hele bir de hasretlik oldu mu serde; Dertli ediyor insanı, dertli. İçkiye benzer bir şey var bu havalarda, Sarhoş ediyor insanı, sarhoş. Garip Akımı üyeleri Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet'in birlikte fotoğrafı DERGİLERDE YAYIMLADIĞI AMA KİTAPLARINA ALMADIĞI YENİ BİÇİMLİ ŞİİRLERİ "Yazık oldu Süleyman Efendiye" Mısra-i meşhurunun mübdii.. Duydum ki merak ediyormuşsunuz, Sirk hayvanı falan değilim. Pek biçimli olmamakla beraber. Bir anne ile babadan dünyaya geldim. Ne başımda bulut gezdiririm, Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet. Ahır uşağı gibi aristokrat. Malda mülkte gözüm yoktur. Mütenekkiren seyahat ederim. Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir Bir de sevgilim vardır, pek muteber; Edebiyat tarihçisi bulsun. Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım, Meşgul olmadığım “ehemmiyetsiz” Sadece üdeba arasındadır. Belki daha bin bir huyum vardır… Nisan 1940/İnkılapçı Gençlik, Peki sevgili dostlar sizin en sevdiğiniz Orhan Veli Şiiri hangisi? YEPYENİ PAYLAŞIMLARDA GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE...
Orhan Veli Kanık Bütün Şiirleri Kitap Özeti Orhan Veli, müzisyen bir babamın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Beşiktaş Akaretler civarında okula başlamıştır. Galatasaray Lisesi’ne devam etmiştir. Ankara’da ortaokul ve liseyi tamamlamıştır. Edebiyat Fakültesi’ne girerek iki yıl sonra ayrılıp, yardımcı öğretmenlik ve kamuda memurluk yapmıştır. Gazete ve dergilerde yazıları ve şiirleri yayınlanan Orhan Veli, şiirde yeni bir ekolün temsilcisi olmuştur. Serbest ölçüde şiir yazarak Garip Akımı’nı başlatmıştır. Şiirlerinde kadın ve aşk konularından bahsetmektedir. Şiirde önemli bir ekol olarak görülen Garip Akımı’nı anlamak için okunmaktadır. Orhan Veli’nin bazı şiirleri şu şekildedir İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Birşey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul’u dinliyorum. Orhan Veli Kanık
orhan veli bütün şiirleri kitabı özeti